5 Dönemde Monet’nin Sanat Yolculuğu
- Senem Yorulmaz
- 24 Ağu
- 4 dakikada okunur

Monet denince aklımıza Nilüferler geliyor belki veya muhteşem bahçe resimleri... Peki sanat kariyerine karikatürler çizerek başladığını biliyor muydunuz? Bilinen yüzlerce resmi olan, modern resmin şekillenmesinde büyük rol oynamış, yeni bir akıma öncülük eden Fransız İzlenimci usta ressam Claude Monet'yi birkaç esere sığdırmak imkansız ancak yürüdüğü sanat yolunun izlerini başyapıtları üzerinden sürmek bence oldukça keyifli. Kahveler hazırsa ışıkla ve renkle dolu bir yolculuğa çıkalım...
1. Erken Dönem: Barbizon Okulu ve Etkileri:
Bilinen ilk tablosu olan Rouelles’den Manzara ile başlayalım. Monet Ergenlik yıllarında çizdiği karikatürler ile para kazanmaya başlamıştı. Sonra başta hiç hoşuna gitmeyen manzara resimlerini yapan Eugene Boudin’dan öğrendiği yağlı boya tekniklerini kullanarak açık havada yaptıkları manzara resimleriyle doğaya hayranlık beslemeye başladı ve ilk tablosu “View at Rouelles”i beraber gittikleri Le Havre’da henüz 17 yaşında iken yaptı. Resimde bir Fransız köyü olan Rouelles bölgesinden bir manzara bulunur. Bu resim bir ilk deneme için çok başarılı bir eserdir, bu sebeple ilk denemesi olmayabileceğine dair fikirler de vardır. Yerel bir eleştirmenin iki ressamın eserlerini birbirine çok benzeyen özellikleri sebebiyle eleştirdiği; Monet’nin ise bunu iltifat olarak kabul ettiği söylenir.

View at Rouelles - Claude Monet Barbizon okulu ismini Fransa'da yer alan Barbizon köyünden alıyor, burada buluşan ressamlar gerçekçi doğa manzaraları resmetmeye başladılar. Romantizm akımında yer alan, soylu duyguların idealize edilerek sanat konusu edilmeleri fikri bu ekol ile geride bırakılarak önce doğa manzaralarına, oradan da köylülerin sıradan işlerini yaparken resmedilmeleri fikrine evrildi: Sürüsünü otlatan çoban, ekmek pişiren kadın, başak toplayan köylüler - Barbizon ekolü öncülerinden Jean François Millet'nin eserlerine birkaç örnekti. Doğal olanı gözlemleme ve resmetme fikri izlenimciliğe zemin hazırlıyordu.
Monet bu dönemde daha sonra eşi olacak olan Camille'i resimlerinde model olarak bol bol kullanmıştı. Buna önemli bir örnek benim de Bremen Kunsthalle'de görme şansı bulduğum, Monet'nin hala gerçekçi eserler ürettiği döneme ait, kumaş detaylarına bayıldığım "Camille (Yeşil Elbiseli Kadın)" resmidir.

Camille - Claude Monet 2. İzlenimciliğin Doğuşu

Impression, soleil levant - Claude Monet İzlenimcilik (Empresyonizm) adını akıma veren, Monet'ye ait bu resimdi: siyahın ve ufuk çizgisinin resimlerinden silinmeye başladığı bu dönemde, betimleyici sınırların olmadığı bu tabloda ressam renk geçişleri ve bağımsız fırça darbeleri ile suyun üzerinde müthiş bir gündoğumu yaratmıştı. Bu resim yepyeni ve farklı tekniğiyle, sergilendiğinde sert eleştiriler aldı, aşağılandı, Monet Salon'dan uzaklaştırıldı ve ressamlar eleştirmenlerinden birinin aşağılayıcı şekilde söylediği "Empresyonistler!(İzlenimciler)" alayına maruz kaldı... Peki ressamlar ne yaptılar? Kendilerine atılan yumurtayı havada yakalayıp dünyanın en güzel omletini yaptılar: alay amacıyla söylenen o kelimeyi alıp, kendilerine empresyonistler adını vererek modern sanatı başlatan akımı ortaya çıkardılar ve sanatı kelimenin tam anlamıyla dönüştürdüler... İşte hayatta karşılaştığımız haddini bilmez kişi ve eleştirilere vereceğimiz akıl, yaratıcılık ve nezaketle dolu cevap ve duruşta asalet budur...
3. Olgun Empresyonizm

Le Bateau Atelier - Claude Monet Monet 1873 yılında resimlerini başlıca konusu olan doğanın içinde yapabilmek için kendisine bir tekne üzerinde yüzen bir atölye inşa etti (idol kere idolsün). Bu sayede malzemeleri hep yanındaydı ve konusuna istediği kadar yaklaşabiliyordu, çok sevdiği açık hava çalışmalarını artık bu teknede yapıyordu. Ona bu çalışmalarda sıklıkla arkadaşı Edouard Manet eşlik ediyordu,birlikte çalışmalar yaptılar. Monet bu teknede bol bol su resimleri yaptı: nehir, deniz, kanal, göller ve tekneler...

La Seine a Vetheuil - Claude Monet (1881) İki resim de Sen nehrini gösterirken, aradaki 8 yılın Monet'nin renk dili üzerindeki etkisini görebiliyor musunuz? Aslında bu değişim sekiz yıl için çok normaldi, keza Monet aynı manzarayı günün farklı saatlerinde bile bambaşka renklerle tasvir eden, ışığın saatlik değişimlerini bile farkedebilen ve resimlerine yansıtan muhteşem bir gözlem gücüne sahipti. Bu sebeple birebir aynı manzaraları ışık farkıyla defalarca kez resmetmişti. Bu da bizi Monet'nin seriler dönemine götürüyor...

La Seine pres de Giverny - Claude Monet (1888) 4. Seriler Dönemi

Sağa dönmüş/Sola dönmüş Şemsiyeli Kadın resimleri - Claude Monet Monet Giverny'deki evini aldığı, koleksiyoner sayısının arttığı ve maddi olarak nispeten daha rahat olduğu 1890 - 1900 arasındaki bu dönemde, aynı konuları farklı ışık ve hava koşullarında tekrar tekrar inceleyip çalıştı. Bu döneme ait bir çok seriye ait onlarca eseri bulunur. Bu serilerden birkaç örneği incelemeniz için bırakıyorum. Buradaki ciddi miktardaki etütün hayatının sonuna kadar severek çalışacağı Giverny döneminin müthiş eserlerine zemin hazırladığını düşünerek gözlemlemek beni çok heyecanlandırıyor. Düşünün, her biri kendi başına birer ustalık örneği olan onlarca resim, hayatının sonunda kendini gerçekleştirmeye sadece tek bir adımı kalmış usta bir ressamın fırçasından çıkıyor ve sonuç? Muhteşem bir bahçede resmedilmiş daha da iyi resimler.

Haystacks (seri) -Claude Monet 
Poplars (seri) - Claude Monet 
Rouen Katedrali (Seri) - Claude Monet Geç Dönem: Nilüferler ve Giverny

Sanırım hayatta ilk yaptığım röprodüksiyon, çocukken pastel boyalarımla resim defterime yaptığım "The Japanese Footbridge" idi (en üstte). Bu yüzden Monet'ye dair hatırladığım ilk şeylerden biri Giverny'deki bahçesine ait bu köprü resmidir. Giverny'deki (Paris'e trenle yarım saatlik mesafede bir bölge) bahçesinin geri kalanının da muhteşem güzellikte olduğunu çok sonra keşfettim; ama o ne güzellik! Orayı bir gün ziyaret etmeyi hatta sanat atölyelerinden birine katılmayı çok istiyorum... Ressamın başta resimlerini yapmak için değil, sevdiği için yetiştirdiği bahçesi ve nilüferleri sonradan ona kaçınılmaz şekilde ilham oldu ve bu bahçe ve nilüferleri tasvir ettiği yüzlerce resim yaptı. Bu resimlerde artık ufuk çizgisi bulunmaz, tek gördüğümüz çiçekler, su ve yansımalardır. Doğanın güzelliğini üstün bir zerafetle tuvale aktarır.

Monet Birinci Dünya Savaşı'na asker olarak katılmadı, bunun yerine belki de savaşın yarattığı tahribata bir tepki olarak daha da büyük güzellikler yaratmak istedi. Bu devasa panellere resim yapabilmek için ışığı tepeden alabileceği bir atölye ve çeşitli düzenekler kurmuştu. Suyu ve nilüfer yapraklarını çizdiği bu eserlerin büyüklüğü 100 metrekareyi bulur; yaptığı bu dev resimlerden birinin bulunduğu oval bir odaya girerseniz, o kırılgan sessizlikte adımlarınız nazikleşir, ışık nilüferlerin üstünden kibarca sekerek sizi çevreler ve etrafınızı saran bir sakinliğe kendinizi bırakabilirsiniz. Gündüzün kuş sesleri veya akşamüstünün nazik esintisini hissedersiniz. Mutluluğu bilmiyorum ama huzurun resmini çizen biri varsa o bana göre Claude Monet'dir. Yaptığı yüzlerce resim de onun resmettikçe huzur bulduğunu söyler gibi...
Senem
24 Ağustos 2025, Pazar




Yorumlar