Resimden Alınan Lezzet: Bir Tablo Nasıl Okunur?
- Senem Yorulmaz
- 26 Eki
- 4 dakikada okunur

Resmin en üstün sanat dalı olduğunu düşünen deha Leonardo da Vinci ile hemfikir olacak kadar sanat bilgisine sahip olalım isterim. İki boyutlu bir yüzey üzerine boyayıcı malzemelerle yapabileceklerinizin sınırı yalnızca evren kadardır... Bir resim her şeye şahitlik edebilir, her şeyi belgeleyebilir. Somut ve gözle görülen dünyaya ilaveten milyarlarca insanın iç dünyasının sonsuz zenginliği yansıtılabilir, bir resim ile en imkansız hayaller görselleştirilip en canlı haliyle dünyaya gösterilebilir ve o an sonsuzlaştırılabilir. Boyayı en ince haline getirip bir saç telini kıl fırçanızla çizebilirsiniz, ya da tuvalinizin üstüne kalın bir tabaka halinde sürdüğünüz boyayla elinizi uzatıp dokunmak isteyeceğiniz dokular yaratabilirsiniz. Peki insanlığın ortaya çıkışından beri kendini ifade etmekte kullandığı bu sanat dalından izleyicisi olarak aldığımız keyfi ve lezzeti nasıl artırabiliriz? Resim ne anlatır ve nasıl okunur?
Tarihsel ve Toplumsal Bağlam
Sanat eserleri yaratıcılarının doğup büyüdüğü çağa, sanatçının yaşama şekline, hayat tecrübesine, içinde yaşadığı toplumun normları ve alışkanlıklarına bağlı olarak şekillenen vizyonlarının ürünleridir. Nasıl boya kalemini yeni tutmayı öğrenmiş bir çocuk kendi dünyasını, evini kendince resmeder, özgürce sanat üreten bir ressam da kendi iç ve dış dünyasını yansıtır. Bu yüzden bir eseri değerlendirirken yaşadığı dönemin toplumsal dinamikleri hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir. Bu toplumsal dinamiklerin yansımaları resimlerde izlenir; örneğin dönemin Fransa'sının içinde bulunduğu Fransız Devrimi rüzgarının ateşli bir savunucusu olan Jacques-Louis David'in, resimlerini bu büyük değişimi yansıtacak ve güçlendirecek birer manifesto olarak kullanması gibi. David 18. yüzyıl sanatçısıdır, ancak en meşhurunun "Sokrates'in Ölümü" olduğunu söyleyebileceğimiz neoklasik resimlerinde antik Yunan ve Roma'dan sahneler resmetmiştir. 18. yüzyılda yaşayan bir sanatçı neden antik döneme ait sahneler resmeder? Anlatmak istediği nedir? Burada eseri okuyabilmek ve sanatçının bu eserle gönderdiği mesajı alabilmek, ressam Jacques-Louis David'i, yaşadığı çağı tanımak, Fransa'da yükselen aydınlanma fikrini, resme konu olan Sokrates'i ve savunduğu değerleri tanıyarak mümkündür.

Semboller ve Alegori
Resimlerde semboller de kullanılır, açık ve gizli mesajlar, bu sembollerde gizlidir. Alegori sanatta bir kavram, düşünce, fikir veya görüntüyü anlatabilmek için kullanılan bir figür ya da semboldür ve görsel sanatlarda bu kişileştirme veya sembolleştirme anlatımı kuvvetlendirir. Sanatçının eseri ile verdiği mesajı tam olarak ancak kullanılan alegoriyi tanıdığınızda alabilirsiniz. Örneğin gözleri bağlı, elinde bir terazi tutan bir kadın adalet kavramı anlamı taşırken bir köpek sadakati, bir kuzu genelde Hz. İsa'yı, atılan zarlar kader anlamını taşıyabilir. Ölümü hatırlatıp yaşamın geçiciliğini vurgulayan vanitas eserlerde zamanı tükenirken gösteren kum saatleri ve kurukafalar resmedilir. Bu öğelerin kullanıldığını gördüğümüzde yalnızca anlamlarını biliyorsak hayatın geçiciliğini, "ölümü hatırla"mayı ve "ölmek için doğarız" mesajını taşıyan Latin düşüncesinin eserdeki varlığını farkedebiliriz. Yoksa bir masanın üzerinde yan yana duran, tükenmiş bir kum saati, sönmüş bir mum ve bir kurukafayı gösteren resim bize sadece anlam bütünlüğü kuramadığımız enteresan bir natürmort gibi görünecektir.

Renkler ve Teknik
"Renk kullanımı resimde her şeydir" demesem de "...çoğu şeydir" diyebilirim. Renk paleti ressamın özgün resim dilini oluşturmada kullandığı en önemli unsurlardan biridir. Bir resmin sanatçının süzgecinden geçtiğini, resmin duygusunu renklerden anlarız. Her bir rengin gözlerle algılanmasından itibaren yalnızca fizyolojik değil, psikolojik ve kültürel bir karşılık bulduğunu biliyoruz; bu, aynı konuyu farklı renklerle işleyen resimlerin aslında farklı mesajlar taşıdığı anlamına gelir. Kırmızı renk kalp atışınızı hızlandırırken mavi tansiyonunuzu düşürüp sizi rahatlatır, sarı renk ise belli bir oranda kullanıldığında umut ve neşe verirken aşırı kullanımı sinirlerinizle oynayacaktır. Her bir resmi farklı renk ve ışık kombinasyonlarıyla bambaşka anlamlar taşıyacak hale büründürebilirsiniz... Olasılıkların sonsuzluğundan bahsederken ne demek istediğimi şimdi anlıyor musunuz? Monet'nin aynı sahneyi defalarca kez farklı ışık ve renklerde resmettiğini hatırlayın, bir saat sonra resmettiği aynı manzaranın bir önceki resimle aynı olmayacağını biliyordu (Detaylı okuma yapmak isterseniz Monet hakkındaki yazıma buradan ulaşabilirsiniz). Bütün bu etkiler zaten istemsizce gözlemleyip hissettiğimiz etkiler, ancak resin okumaya özellikle ilgi duyuyorsanız (ki burada olmanız bunu gösteriyor) renk teorisi hakkında bilgi edinmeli ve ressamın paletinde özellikle karıştırdığı o tonun ne anlatmak istediğini biliyor olmalısınız. İleride renkler üzerine bir yazı yazmayı planlıyorum, o zaman detaylara ineceğim.

Teknik... "Resme Nasıl Bakılır" kitabının yazarı Lionello Venturi'ye göre teknik olmadan resimden söz edilemez ancak sadece teknikle de sanat elde edilemez. Bir ressamın tekniğinin diğerinden daha iyi olduğunu söylemek doğru değildir, çünkü kendi sanatını ortaya koyarken bunu kendi tekniğini kullanarak tam istediği gibi yapabiliyor ya da yapamıyor olması esastır. Katıldığım bir diğer görüşü ise şöyle; resmin tek bir tekniği yoktur, ressam sayısı kadar çok tekniği vardır. Aynı akıma dahil olup, omuz omuza aynı manzarayı resmeden iki ressamın gayet farklı resimler yapmaları gibi bir örnek bunu en açık haliyle gösterecektir (Buna örnek olarak hemen altta aynı La Grenouillere manzarasını resmeden Monet ve Renoir var). Bu görüşü herhangi bir eğitim almadan resim yapmayı kendi kendine öğrenmiş bir ressam olarak bu zamana kadarki tecrübeme dayanarak destekliyorum; internet sayesinde dünyanın farklı yerlerindeki ressamların tekniklerini inceleyebiliyorum ve kimseyle aynı şekilde resim yaptığımı düşünmüyorum. Ben resmime hizmet edecek tekniği kendi yolumla geliştiriyorum. Bu yüzden resim incelenirken ressamın amacına hizmet etmesi için tekniği nasıl kullandığını anlamaya çalışmak önemli.


Dini Hikayeler, Savaşlar ve Mitoloji
Resim ortaçağda dini anlatıları görselleştirmek ve kilise süslemek için yapıldı ve sanat tarihinin büyük kısmında da dini ve mitolojik hikayeleri konu almaya devam etti. Tarihi olaylar ve savaşlar da sanatın görkemini yansıttığı konulardı. Bu sebeple bir müzeye girdiğinizde karşılaşmanız kaçınılmaz olan bu konularla ilgili en azından temel bilgilere sahip olmak okuma yapmayı mümkün kılacaktır. Mitolojik hikayeler bilindiğinde, örneğin sanat tarihinde sayısız kere ele alınmış bir konu olan meşhur Venüs'ün Doğuşu hikayesini öğrendiğinizde, bunu konu alan sayısız sanat eserini izlerken bildiğiniz bu hikayeyi o sanatçının nasıl gösterdiğini, hangi kısmını öne çıkardığını, neyi vurgulamak isterken neyi geri planda tuttuğunu anlıyorsunuz demektir. Bu anlayış, yeni bir dünyaya açılan bir keşfin kapısını açmak, dünyayı ve insanı daha iyi anlamanın adımlarını atmaktır.

Resim okumak tarih, sembol bilgisi ve renk teorisi, mitoloji ve biraz da sosyoloji bilmeyi gerektirir; ancak resim sanatı yalnızca bunlardan ibaret değildir. Bu bilim dalları kullanılarak analiz edilebilse de özü itibariyle ölçülemez ve tek bir doğruya indirgenemez, zengindir; mutlak doğrulara ve tek bir yönteme sahip olmayışı subjektif oluşundan kaynaklanır. Resim biriciktir ve sanatçı her resimde kendinden bir parçayı tuvalinde bırakır.
Sanatçılar bunca zaman boyunca yaşadıkları çağa şahitlik etti ve bıraktıkları binlerce resimle insanlığın gelmiş geçmiş tüm yaşantılarını gözlerimizin önüne getirdiler... İnsanlığın 40 bin yıldır kendini ifade etmekte kullandığı görsel dili izlemek, bu ortak dilin gelişimine şahitlik etmenin heyecanını duymak ve en önemlisi onu okuyabilmenin keyfine erişmek hayattan aldığınız tadı artırır; keşfettikçe öğrenir, öğrendikçe merak edersiniz; sonuçta çok daha zenginleşir, dünya hakkında geniş bir vizyona sahip olursunuz. Resmi anlamak insanı ve dünyayı anlamaktır ve ne kadar bilirsek bilelim aklımızdaki parçalar ancak sanat ve resim sayesinde yerlerine oturabilir...
Senem
26 Ekim 2025, Pazar



Yorumlar