Sanatla Sofraya Oturmak: Resimde Yiyecek ve Sofralar
- Senem Yorulmaz
- 27 Tem
- 5 dakikada okunur
Yemek… dünyanın her bir coğrafyasında farklılaşan, çok zengin bir kültür. Çeşit çeşit malzemenin uyumuyla, iklimin ve coğrafyanın insanla elbirliğiyle dünya üstünde binlerce farklı yemek icat etti insanoğlu. Yemek sadece karnımızı doyurmakla kalmaz, insanları aynı masanın çevresinde toplar, kutlamalar, özel günler ve bayramlar, aile ile geçirilen zamanların özel anlarını taşır. Bu kadar zengin bir kültür öğesinin resimde şahane yansımaları vardır; en azından ben yemek ve sofra resimlerine bayılırım. Yemeğinizin yanına içeceğinizi alın, özenle seçtiğim menümü servis etmeye başlıyorum.
Kahvaltı: BMG Fried Egg -Tjalf Sparnaay

Evrensel bir kahvaltı; kızarmış yumurtanın mükemmel bir tasviriyle karşı karşıyayız. Ressam Tjalf Sparnaay’nın hiperrealistik (kendi deyimiyle megarealistik) bu yağlıboya çalışması dünya çapında ikonik hale geldi ve kendinden sonraki yemek ressamlarına ilham verdi. Resim yapmayı kendi kendine öğrenmiş olan ressamın altı iyi pişmiş bir göz yumurtayı (İngilizcesi neydi bunun ya…) tuvale nakış gibi işlediğini daha ilk bakışta görüyoruz, öyle ki bu resmi fotoğraftan ayırmak zor (işte ister bu gerçekliği başarmamıza, ister tuvale rastgele damlatılmış boyalarla soyut bir eser ortaya koymamıza imkan verdiği için resim en üstün sanat dalıdır). Üzerine ışık vuran, hala cıvık, az pişmiş sarısını, çıtırlaşmış kenarlarını, beyazının dokusunu inceledikçe ağzımı sulandırıyor. Sanki çocukluğumuzdan beri bildiğimiz, tanıdık bir yemeği yermiş gibi hissettiren bu yumurta o kadar gerçek ki, sarısına -bir parça ekmekle- gerekeni yapmak istiyorsunuz.
Öğle Yemeği: McNuggets - Noah Verrier

Ne söylenebilir ki? Bu resmi ilk gördüğümde ne kadar basit ve zekice bir fikir olduğunu düşünüp hayret etmiştim. Noah Verrier fast food kültürünün öncüsü niteliğindeki markanın yine ikonikleşmiş kırmızı kızarmış patates kutusunu merkeze aldığı natürmort tablosuyla zamanı durdurup, aslen hızlı tüketime ait olan bir yemek menüsünü tuval üzerinde sonsuz hale getiriyor. Ortadaki patates kızartmasının sağında üst üste dizili tavuk nuggetlar var; Verrier nispeten iri fırça darbeleriyle, yağlıboyanın sunduğu dokulu çalışabilme fırsatını ustalıkla yakalıyor. Solda ise tavuklardan biri plastik sos kabının içine daldırılmış ve hazır sos kabın kenarından akmış; sanki arkadaki koladan da büyük bir yudum alınmış gibi; her ne kadar klasik bir natürmorttaki üzüm, peynir ve limonlar gibi narin bahar çiçeklerinin önünde yerleşmişler ise de fast food, fast food’luğunu yapmış gibi görünüyor. Kızartmadan yayılan yağ kokusu ile arkadaki bahar çiçeklerinin taze kokusu burnumuzda zıt kutuplar gibi birbirini tamamlıyor.
Beş Çayı: Chocolate Meringue ve Meringue Mix -Wayne Thiebaud

Beş çayı için Wayne Thiebaud’un mükemmel kesilmiş mereng dilimini ve dört dilim pastasını tercih ettim. Boyayı pasta kremasından ayırt etmek zor. Kalın bir tabaka halinde kullandığı renkler pastalarına enteresan bir doku veriyor. Eserler genelde pop-art ile (tüketim odaklı, yüzeysel, geçici, zamanın popüler öğelerini kullanan bir akım) benzeştirilse de, onları parlak renklerle gözlerimizi alan pop art’tan ayıran, daha yumuşak hatlar ve pastel renkler kullanıyor. Ortaya tertemiz, keyifli, aydınlık ve yalın pasta resimleri çıkıyor. Bu resimleri çok sevmemin sebebi belki de bir şeyi en basit şekliyle anlatabiliyor olmamızın, ancak o şeyi ustalık derecesinde iyi biliyor olmamızla mümkün olabileceğini bilmemdir.
Akşam Yemeği: Freedom from Want - Norman Rockwell

Başlıkta “resimde yiyecek ve sofralar” derken sadece güzel görünen veya aşırı gerçekçi görünen yemek resimleri paylaşacağımı düşünmediğinizi umuyorum; çünkü dünyanın her kültüründe sofra ve üzerindekiler, güzel görüntüler ya da tatlardan çok öte anlamlar taşır. “Freedom from Want (İhtiyaçtan Özgürlük)”, bunun en net örneklerinden. Ressam Norman Rockwell’e ait bu eser, ABD 32. Başkanı Roosevelt’in 1941 yılında İkinci Dünya Savaşı esnasında yapmış olduğu Dört Özgürlük temalı konuşmasında savunduğu, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın her insanın sahip olması gerektiğine inandığı dört özgürlüğü anlatan serinin dört resminden biri. Bu resimler Roosevelt’in savunduğu dört özgürlüğün adını taşıyor: Freedom of Speech (Konuşma Özgürlüğü), Freedom of Worship (İbadet Özgürlüğü), Freedom from Want (İhtiyaçtan Özgürlük), Freedom from Fear (Korkudan Özgürlük).
Resimde bir geniş aile yemeği sahnesi görüyoruz. Yüzler gülüyor. Lekesiz bembeyaz masanın üzerine, beyaz ve gümüş bir yemek takımı serili. Bu kalabalık ve mutlu masanın etrafına toplanan herkes şüphesiz masaya servis edilen, güzelce kızarmış iri hindiden iyi bir parça alacak. Rockwell’in çizdiği bu portre sadece bir Şükran Günü yemeğini değil, Amerikan idealini temsil ediyor ve o dönemin Amerikan halkına tutunacak bir sebep veriyor. Hiç kimsenin açlıkla, yoksullukla, zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmadığı, bolluk ve bereketle, sevinçle dolu müreffeh bir yaşam.
Birleşik Devletler Savaş Bilgi Ofisi tarafından kullanımı önce reddedilen seri, Saturday Evening Post’un resimleri yayınlamasından sonra tam zıttı bir kararla “OURS…to fight for (uğruna savaşmamız gereken)” sloganıyla milyonlarca postere basılarak ülke çapında okullarda, kütüphanelerde, postanelerde dağıtıldı. Resim bayram tatillerinde aile ve arkadaşlarla bir araya gelmenin simgesi haline gelerek ikonikleşti (Resim I’ll Be Home for Christmas – Noel’de Evde Olacağım adıyla da anılmaya başladı). İnternet üzerinde “Freedom from Want remake” yazarak yapacağınız bir aramada ne kadar çok yeniden canlandırmasının yapıldığını görebilirsiniz.
Kompozisyonda gördüğümüz figürlerin her biri ressamın aile üyeleri ve arkadaşlarından oluşmakla beraber hepsi ayrı zamanlarda resmedilmiş, yani bu resim yapılırken hiç bir araya gelmemişler.
Dört eseri ve Rockwell’in tartışmalı politik sanatını detaylarıyla incelemek için ayrı bir yazı gerekir. Şimdilik bu kadar bahsetmek yeterli, tatlıya geçelim.
Tatlı: The Dessert - John F Francis

Bu şık ve narin sofra resmi John F Francis tarafından 1872 yılında yapıldı. Amerikalı sanatçı zamanının en önemli natürmort ressamlarından biriydi. Bu tip sofralar da 19. Yüzyıl Amerikan yaşantısına aitti. Ön planda beyaz masa örtüsüyle kaplı masanın üstünde beyaz ve pembe bir porselen yemek takımı yer alıyor. Fakat masa düzeni muntazam değil; kaşıklar, tabaklar belli bir düzende dizili değil, rahatça ve rastgele konulmuş gibiler. Bu, sofranın resmi bir davet için değil de ev halkı için kurulmuş olabileceğini gösteriyor. Kocaman pembe, süslemeli bir kase içinde bir yığın taze ve olgun çilek var, bir kısmı da hemen yanındaki tabakta. Sola doğru bakınca çift kulplu bir kavanoz görüyoruz; kapağı açık kavanozun içine daldırılmış kaşığın konumu içinde şeker veya pudra şekeri olduğuna dair tahminimi pekiştiriyor. En solda ise camdan zarif bir sürahi görüyoruz; süt veya krema benzeri bir sıvıyla dolu. Arkadaki kek servis standı ve üstündeki çeşitli kekleri de görünce malzemeler hayalimde bir araya geliyor; önümdeki beyaz porselen tabağın içine aldığım kek, üstüne biraz krema, üstüne çilek ve en üste pudra şekeri kombinasyonu.

Yemek takımının detaylarına, cam sürahinin incecik dokusuna, kaşıkların üstüne vuran ışığa, masaya serili mendilin işlemesine dikkat edin. Tüm incelikli detaylarıyla masadaki her şey ne kadar şık ve özenli görünüyor değil mi? Şimdi bir de sağ arkada, uzakta görünen manzaraya bakın. Masadaki tertemiz görüntünün tam aksi; çıplak ve el değmemiş doğa, sararmış yaban otları, bulutlar ve gökyüzü, masadaki manzaranın tam zıttı. Ressam zamanının yaşama şeklinin iki gerçeğini de bize bir sofra resminde gösteriyor; birini biraz daha geri planda ve bize uzak tutarak.
Hesap, lütfen.
Bu yazının ikinci bir bölümü ileride gelebilir, çünkü bu yazıya sığmayan o kadar çok birbirinden nefis yemek ve sofra temalı resim var ki... (Son Akşam Yemeği'nden bahsedemedim bile...) Bu yazıda da benim için öne çıkan, birbirinden farklı zamanlar ve tarzlara ait örnekler vermeye çalıştım. Sonuçta, daha da fazla yemek temalı resim keşfetmeye duyduğum açlık arttı. Anlaşılan sanat karın doyurmuyor...
Senem Yorulmaz
27 Temmuz 2025, Pazar



Yorumlar